Yunan
dilinde ''filiz'' ya da ''sürgün'' anlamına gelen ''Asparagus''
familyasından gelen kuşkonmaz; soğan, sarımsak ve pırasa gibi
bitkilerin ait olduğu Lily sınıfının bir üyesidir. Sebze olarak
yetiştirilmesinin yanı sıra süs bitkisi olarak da kullanılan bir
bahar bitkisidir. Yirmisi yenilebilir olmak üzere ortalama üç yüz
çeşidi mevcuttur. Çiçekleri sarı ve yeşil renkli olup,
meyveleri ise kırmızı ve siyahtır. Daha çok kumlu ve zengin
topraklarda, ormanlık alanlarda yetişir.
Yaklaşık
2500 yıl önce Romalılar tarafından keşfedilmiş olup, daha sonra
Yunanlıların da şifalı otlar arasında en çok tercih ettiği bir
sebze haline gelmiştir. 16. yüzyılda ise, kralların yemeği
olarak Fransa ve İngiltere'de popülerlik kazanmış, hatta özel
seralarda yetiştirilmeye başlanmıştır. Oradan da sömürgeciler
sayesinde Amerika'ya getirilmiştir.
Bugün
dünyada en çok kuşkonmaz üreten ülkeler arasında; ABD, Çin,
İtalya, Fransa, Almanya, Meksika, İspanya, Tayland ve Peru
gelmektedir.
Kuşkonmaz
fideleri, toprağa yaklaşık 8 cm derinliğinde ekilir ve ideal
koşullar sağlandığında, 24 saatlik bir süre içerisinde 25 cm
kadar büyüyebilir. İlkbahar aylarında ekilir ve yaklaşık 3-4
yıl gibi bir sürede hasat edilir. Hasat yapılmayıp doğal haline
bırakılırsa, boyu 170 cm'e kadar çıkabilir. Daha çok ılıman
bölgelerde üretilen bu bitki, iyi bir bakım ile 15 - 20 yıl arası
verim alınabilecek kadar uzun ömürlüdür.
Kuşkonmazın
yeşil, mor ve beyaz olarak üç farklı renkte üretimi yapılır.
Yeşil
Kuşkonmaz: Yeşil
kuşkonmaz, adını, fotosentezde önemli rol oynayan ve bitkilere
yeşil rengini veren klorofil sayesinde almıştır.
Mor
Kuşkonmaz: Yeşil
kuşkonmaz ile aynı şekilde fotosentez yapmasına rağmen,
genlerinden dolayı mor rengini almıştır. Fakat yeşil kuşkonmaza
göre tadı daha tatlıdır.
Beyaz
Kuşkonmaz: Aslında yeşil
ve mor kuşkonmaz ile aynı türde olan beyaz kuşkonmaz, güneş
ışığı görmeyen ve fotosentez yapamayan toprak altındaki
filizlerin hasat edilmesiyle elde edilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder